1 Eylül 2007 Cumartesi

Frank GINETTA - THE BROTHERHOOD 1968


THE BROTHERHOOD

"Karşıda ki bağdan birkaç meyve yürüttüğümde bütün büyükler beni aralarına aldılar ve şimdi bizden biri oldun dediler. Artık beni Mafiosu diye çağırıyorlardı. Bunun nasıl birşey olduğunu bilemezdin Vince."
Kirk Douglas - Frank Ginetta


Sicilya kökenli Frank Ginetta genç yaşta babasının öldürülmesinin ardından aileyi güçlü kılabilecek tek erkek olarak Newyork suç örgütlenmesi içinde ciddi bir mücadele içerisine girmiştir. 18 yaşında ilk “işi”’ni bitiren ve babasının arkadaşlarının koruması altında yetiştirilen Frank zaman içerisinde şehrin meyve-sebze alım satım ve nakliye ihalelerinin tek söz sahibi haline gelir. Kendisine yükselebilmesi için gereken tüm tecrübeyi sağlayan baba dostlarıyla da bağlarını koparmaz.

Orta yaşlarını sürmeye başladığı devirde şehrin diğer liderlerinden oluşan bir konseyin üyesidir. İşbirliğinin getirdiği tekelleşmeler bir örgüt yapılanması içerisinde çeşitli iş sahalarında da aynı başarı ve liderliğin kapılarını açar. Güç, para ve saygınlık Frank’in erkek kardeşi Vince’yi etkilemekte gecikmez. Vietnam’dan dönüşünün ardından abisinin iş ortaklarından (şehrin diğer babalarından) Bertolo’nun kızıyla evlenen Vince düğün gecesinde abisinin işleri içerisine girmek istediği kararını açıklar. Vince’nin konsey içerisine alımı sonun başlangıcını tetikleyecektir. Sonu gelen aile bağlarıdır, gelecek ise sonsuz ve koşulsuz işbirliğinde yatmaktadır.


Baba dostları ve ailesiyle olan sıcak ilişkilerini işlerinden ön plana koyan Frank gitgide yeni tekelleşmeler ve kazanma planlarına karşı soğuk yaklaşmakta tüm konsey toplantılarında negatif davranışlarıyla dikkat çekmektedir. Ayrıca yıllardan beri süregelen bir diğer kabullenemez özelliği de muhbirlere karşı takındığı özel infaz yöntemleridir. Ön planda olmaması gereken suç liderlerinin cinayetlerle deşifre edilebilecek infazlarda bulunması konsey tarafından hoş karşılanmamaktadır. Eğer birinin temizlenmesi gerekiyorsa bunu yapması gereken kişiler babaların kendileri değildir. Frank’in muhbirlere karşı tutumunun temelinde babasının da bir ispiyon sonucunda öldürülmesi yatmaktadır.

Baba dostları, kendi devirlerinin insanlarından birisinin cenaze töreninin ardından Frank’in yıllardır içinde taşıdığı ödenmesi gereken vicdan borcunu kendisine açarlar. Babasının ve o güne değin 12 insanın daha öldürülmesinden sorumlu muhbir, dünürü Bertolo’dur. Frank’e düşen görev ise dünürünü kendisinin öldürmesidir. Karşısına kardeşini ve konseyi almak pahasına bu borcu ödemek zorundadır.

Frank babasına ve baba dostlarına karşı olan borcunu öder. Karısı ile beraber Sicilya’ya baba topraklarına göç ederler. Bir süre sonra şehre bir yabancının geldiğinin haberi alınır. Gelen kişi Vince’dir ve konseyin kendisine yüklediği borcu ödemek zorundadır.


Abisinin 18 yaşında yaptığı gibi oda ilk işini üstlenmiştir ve işi de abisidir.


BEKLENTILER :
Kirk Douglas, sinema kariyerinde ki en başarılı performanslarından birini sergilerken yapımcılığını da üstlendiği filminin kısa bir süre sonra çekilecek Godfather’in köklerine hizmet edeceğini bilmiyordu. Filmin dağıtımcısı olan Paramount gösterim haklarını da aldıktan sonra gişede başarı sağlayamayan bu filmle mafya konusunda ki yapımlara temkinli yaklaşma kararı almıştır.

Organize suçun örgütlenmesinin toplumun her kademesine yayıldığını ve gözden kaçırılmaması gereken gücünü gözler önüne seren Godfather devrim niteliği taşımaktadır. 1972’de serinin ilk filmi çekilene kadar (aslında başlangıcında bir seri mantığı ile tasarlanmış bir filmde değildir) Paramount’un Brotherhood tecrübesinin ardından sütten ağzı yanma benzeri yaklaşımı devam etmiştir. Coppola’nın klasiği yapım evinin yaklaşımını değiştirmekle kalmayıp ikinci film için yönetmene nerdeyse sınırsız imkanlar sunmasını da sağlamıştır.




KÖKLER :
Mario Puzo ve Francis Ford Coppola’nın başarı hikayesinden 4 yıl önce çevrilen Brotherhood’un kök vazifesi görmesinin sebebi nedir?

* Sicilya ve Newyork hattı her iki filminde temellendiği alandır.

** Ailenin yöneticisi durumunda ki Frank’in kardeşi Vietnam gazisidir. Godfather’da ailenin en küçük kardeş Michael Corleone’de ikinci dünya savaşından yeni döner.

*** Her iki filmde aileden bir üyenin düğünü ile açılır. Düğün esnasında baba Frank kızıyla dans eder aynı şekilde Godfather’in Don Vito’su da evlendirdiği kızıyla dans eder. Düğün esnasında Frank yakın adamlarıyla şakalaşır, karakter tanıtımı açısından Godfather romanında önemli bir yeri olan ancak filmde ilk bir saat içerisinde öldürülen babanın kıdemli kasabı Luca Brasi’de bu açıdan benzerlikler taşımaktadır.

**** Aile içerisinden kişilerin öldürülmesi esnasında kan dökülmemektedir. Frank dünürünü domuz bağı ile Michael Corleone’de kız kardeşinin kocasını boğdurarak öldürür. Kardeşler konusunda ise bu madde yine her iki filmce yıkılmaktadır. Brotherhood’un beklenmedik finalinde kardeş kanı çifteli tüfek ile akar. Coppola yüceltmeyi bir tarafa bırakıp eleştirel kimliğini ortaya koyduğu Godfather II’de Michael Corleone’ye öz kardeşini öldürtür.

***** Frank Ginetta dünürünü öldürmesinin ardından güvenlik ve gözden uzak kalma amacıyla Sicilya’ya göç eder, Michael Corleone’de Solozzo ve polis şefini öldürmesinin ardından ailesinin koruması ile Sicilya’ya gider.


BABA OCAĞI :

Brotherhood temelinde mafya yapılanmasını kardeş katliamıyla eşleştirerek ciddi bir eleştiriye parmak basmaktadır. Etnik öğeleri ve aile sıcaklığına önem vererek gerilim dozajını ihmal etmeyen bir suç filmi yaratır. Temel mesaj ise aile sevgisidir. Aksiyon ve özenti yaratmaktan ziyade hayatı olduğu gibi sunmasıyla, bezgin bir mafya babası ile sevecen bir aile babasının çelişkileri ve hayatı boyunca içinden çıkmak için uğraştığı bir çıkmazı işlemektedir. Çıkmazlar konusunda ailenin beton vazifesi gören güçlü kadını rolünde ki Irene Papas’ın performansını da es geçmemek gerekir.

Brotherhood Açılış Videosu :


Brotherhood, 1978 yılında Baba Ocağı ismi ile Yeşilçam’a uyarlanmıştır. Kirk Douglas’ın rolünde Cüneyt Arkın’ı izlediğimiz bu güzel filmi Melih Gülgen yönetmiştir. Aksiyon açısından orjinaline kıyaslandığında daha zengin bir alternatifdir.

Yazan: Gökay GELGEC - Yojimbooo

Hiç yorum yok: