14 Nisan 2009 Salı

Komiser COLEMAN - UN FLIC - 1972


UN FLIC
"Ben Coleman ... nerede? ... geliyorum"
Alain Delon - Komiser Coleman

Simon (Richard Crenna) ve ekibinin şehrin sayfiye bölgesinde düzenledikleri banka soygunu istenmedik bir olayla noktalanır. Ekibin üyelerinden biri banka güvenliğince vurulur, yaralı dostlarından kurtulmak zorunda olan ekip yeni bir soygunun planlarını yapmak için kolları sıvar.

Soygun haberini alan Komiser Coleman(Alain Delon) şehirde klüp işletmekte olan ve sevgilisi Cathy(Catherine Deneuve) ile yasak aşk yaşadığı Simon'dan olay hakkında bilgi toplamaya çalışır. İki ayrı uçtaki adamında bu yasak ilişkiden bir çıkarı vardır.


Coleman'dan polis teşkilatının çalışma sistemi üzerine ipuçlarını yakalayan Simon daha temkinli hareket etmekte, Coleman ise Simon'un muhbir faaliyetinden faydalanarak suç yumaklarını daha kolay çözebilmektedir.

Gelecek soygun dalgasının daha büyük olacağına ilişkin önsezileri olan Coleman, başarılı bir operasyonla ele geçirdiği soygun ekibi üyesinden patronun çok yakından tanıdığı birisi olduğu öğrenir.


Mavi Paris:

Un Flic uykuya dalan Paris'in huzur içerisinde uyanacağı sabah saatlerine kadar devriye gezen 8 nolu polis otosunun intikal ettiği olay mahallerinde ki sıradan su hikayelerinden birisinin tasviri olarak başlar. Filmi bir klasik olarak nitelendirebilecek sözlerle bu noktada tanışırız;

"Alo ... burası 8 no.'lu devriye ..."


Melville'nin serie noir hikayelerinin vazgeçilmez bir öğesi olan açılış öğretileri bu sefer uzak doğu felsefesi yerine Vidocq'den bir dize ile başlar;

"Erkeği iki şey harekete geçirir, boşluk ve alay edilmek"

Gösterişli gece klübü eğlenceleriye Le Cercle Rouge'a, Delon'un suç mahallini incelerken kısa bir süreliğine duvarda ismini gördüğü Jeff Costello ile Le Samourai'ye gönderme yapılmaktadır. Her ne kadar bir bütünün parçası gibi tasarlanmaya çalışmış bir film olsada senaryonun ve işleyişin Melville yaklaşımına özel gerilim-gizem temalarını başarılı bir şekilde veremeyişi filme durağanlık getirmektedir.

Özellikle minimalist bir yaklaşımı vurgulamaktan zevk alan Melville sinemasının Delon ile gerçekleştirdiği üçleme son halkasının bu sebeple daha zayıf, bağımsız bir film olarak ise sinematografik açıdan başarılı olduğunu söylemek mümkündür. Mavi tonların hakim olduğu ışık düzeni, bohem bir atmosferin monoton insanlarını anlatan resim seçimleri bu açıdan göze çarpan öğelerdir.


Maket tren ve maket helikopter kullanımının çok uzun süreye yayılmasıyla, filmin ana soygun sahnesinin düşük bir bütçeyi afişe edercesine tasarlanmış olması filme en büyük kan kaybını yaşatan etkendir. Bununla beraber soylu kanunsuzun temsilcisi Alain Delon'un bu kez kanun adamı olarak izleyici karşısına çıkışı cool tavrından taviz vermemesine karşı kolay kabullenebilinecek bir değişim olarak gözükmemektedir.

1980'li yıllarda Reagan politikasıyla dünya jandarmalığı ve siyasi yayılmacılığını koyu bir milliyetçilikle sinemasına aktaran Amerika'nın yenilmez kahramanlarından John Rambo'nun eğiticisi albay Trautman ile belleklerde yer eden Richard Crenna'nın bu suç hikayesini vasat bir başarıyla yüklenmiş bir kötü adam karakteri olması da senaryoya canlandırıcı bir öğe sunamamaktadır.


Un Flic, oyuncularını hariç tutarak mavinin buhranıyla işlenmiş bir Paris portresi olarak ilgi çekebilecek bir filmdir. Michel Colombier'in maviyle hazırlanmış bu portreyi tamamlayan saykodelik teması renk yelpazesinin görünmeyen yönünü tamamlamaya yardımcı olur. Belkide gözle iletişim kurduğumuz Delon'un sadece sesiyle bu portreyi süsleyen bir komiser oluşu hikayeyi çok daha ilginç kılabilirdi.

"... Ben Coleman .... nerede? ... hemen geliyorum"

Yazan: Gökay GELGEC - Yojimbooo
UN FLIC Resim Galerisi:




2 yorum:

Adsız dedi ki...

ölüm bir sarışındır..
http://www.culturecourt.com/F/Noir/UnFlic.htm

teşekkürler

YOJIMBOOO dedi ki...

Link icin tesekkurler, siteyle ayni fotograf secimini yapmisiz :)